Pürenli Yaylası Mayıs 2019 Yan Kamp

İzci olarak gittiğim ilk kampımdan hepinize selamlar :) Gazi Üniversitesi İzci Grubu ile 3-5 Mayıs 2019 Yan Kampımızı tamamladık. Perşembe gece Gazi Üniversite'sinden yola çıkıp sabah Düzce'de yüksek dağlarda uyandık. Yol boyunca eşsiz manzaralara şahit olduk. Dağlar dik olduğu içinde ulaşım biraz zorlu geçmişti. Tabi bu durumdan faydalanarak etrafı rahatlıkla seyredip etrafı keşfediyorduk. Beni en çok etkileyen manzaralardan biri olan sislerin üstünden etrafı izlemek oldu. O kadar çok sis çökmüş ki sanki bulutların üzerinde gibi bir etki yaratıyordu. Karşıdan da güneşi doğması ile birlikte manzara daha da güzelleşiyordu.

Manzaranın seyrine doyarak yolumuza devam ettik. Yol boyunca yer yer kar kütleleri vardı. Kar görünce biraz ürkmedim değil :) Tabi korktuğum gibi olmadı o da ayrı bir konu. Bazı yerlerde küçük dere ve şelalelere rastladık. Her biri ayrı güzeldi. Sonrasında Pürenli Yaylası'na vardık. Vardığımızda sert bir hava bizi karşıladı. Eşyalarımızı indirip etrafı gözlemledim. Burada bulunan küçük bir gölet ortamı güzelleştiriyordu. Ahşap evlerle de Karadeniz havası hâkimdi. Başka kamp be piknik için gelenlerde vardı. Ormanlardaki çamlar oldukça yüksekti. Ormanın içine doğru gittikçe ürkütücü ama bir o kadar da etkileyici bir hali vardı.

Etrafı seyredip ormanın seslerini işittikten sonra biraz oturup dinlenmeye çekildik. Yılan Ekibi ve diğer ekipten arkadaşlar ile muhabbet sohbet ile vakit geçirdik.

Kamp alanlarımı seçmek için yola koyulduk. Her ekip kendi alanını bulup hemen odun toplamaya başladı. Bizde tüm ekip arkadaşları ile odun, çalı, ağaç yaprakları toplamaya koyulduk. Ardında bir kaç arkadaşımız ateş yakmaya çalışırken bir odun toplamaya devam ettik. Ateş yandıktan sonra hızarımızı (testere) aldık. Ateşimiz iyice yandıktan sonra biraz ısınıp dinlendikten sonra kahvaltılık bir şeyler atıştırdık. Ardından testeremizi almamız ile birlikte yakacak odunları kestik. Bir yandan da baraka için düzgün odunlar bulup seçmeye başladık. Barakamızı yan yana iki ağaç ve onun karşısında da yan yana duran iki ağacın arasına uzun bir odun geçirerek yapmaya başladık. Bu geçirme süreci biraz uzun ve zorlu olmuştu :) Odunu geçirdikten sonra sağlamlığını kontrol edip barakanın tabanı ve üstü için odun ayarlamaya ve kesmeye başladık. Bir kısmımız baraka üzeri için de kırılmış çam ağaçlarının yaprakları topladı. Bu süreçte hava bir anda bozulup yağmur başladı. Yağmurun başlaması hepimizi telaşa soktu ve hızlıca barakayı tamamlamaya başladık.

Barakamızı güzelce kapatıp yanlardan ve arkadan odunlarla üzerine destek verdik. Yapraklar ile de hem soğuk hem de yağmuru bir nebze de olsun engellemesi için kullandık. Girişi ortalaya yapıp olabildiğince küçük bir kapı yapmaya çalıştık. Böylece içerisi biraz daha ılık olabileceğini düşündük. Baraka tabanında da öncelikle yerden teması kesmek için orta büyüklükte ve eşit kalınlıktaki odunları olabildiğince sık şekilde döşedik. Üzerindeki kıymıkları alarak düz bir taban yapmaya çalıştık. Onun üzerine de çam yaprakları ile de konforu sağladık. Tabi uyumak için de mat ve tulumlarımızı da koyunca içerisi doğadaki sarayımız oldu :)

Barakayı yağmurun etkisiyle erkenden bitirmiş olmamız bizi sevindirdi tabi bunun yanında da tatlı bir yorgunluk oldu. Ateş başında biraz oturup dinlendik. Alanımızı çevirip etrafımızı düzenledik. Odunluğumuzu ayarlayıp odunlarımızı oraya kalınlıklarına göre ayırıp gece için kullanmaya hazır ettik. Kırılıp düşmüş bir çam ağacını kesip bir askılık yaptık. Büyük kütükler ile de oturma tesislerimizi yaptık. Çöplerimiz için de bir tesis kurarak çöplerimizi oraya atarak olabildiğince doğayı koruyup temiz olamaya gayret gösterdik. Çay yapmak için de küçük bir ocak yaptık. Mutfak malzemelerimiz içinde ağacın kesilmiş kökünü masa olarak kullandık. İkindiye doğru tüm ekip baraka içine girip oturup sohbet ettik. 8 kişi baraka içine girdik desek yalan olmaz. Güzel tarafı dışarıya göre içerisi ılıktı bu da bizi gece için rahatlattı.

Yılan Ekibi olarak akşam yatmak için barakamız, gece nöbetinde ateş için odunlarımız hazırdı. Genelde sık öğünlerde az yiyerek günümüzü geçiriyorduk. Böylece bulaşık ve zamandan kazanıyorduk. Çok yorulanlarımız akşama kadar içeri girip uyumuştu. Geriye kalanlarda başka ekiplerden gelen arkadaşlarla muhabbet edip zaman geçiriyorduk. Barakamızın adını bir ağaç kabuğuna yazarak girişe tabelasını koyduk.

Ormanı gezdiğimde çok farklı bir atmosferi mevcuttu. Kimi zaman ürpertici kimi zamanda bir o kadar huzur doluydu. Gökyüzüne doğru baktığımda orman ile gökyüzünün farklı bir manzarası vardı. Bu görüntü de beni etkilemişti :)

Gece için el işi ürünler hazırlıyorduk. Ben o sıra bir süs tabağı ya da sadece tabak olarak kullanılabilecek bir ağaç kabuğunu oyuyordum :) Ateş başında el işleri ile uğraşmak benim için çok büyük zevkti. Küçüklükten beri el işleri ile uğraştığım için büyük hevesle olabildiğince farklı ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyordum. Hem sevdiğim için hem de ekibim için... Yaptığım ürünler arasında çiçeklerden yüzük, maske, süs tabağı, kabuğu ev şeklini verdiğim bir süs, kol korumalığı, diz korumalığı, çok amaçlı askı, yapraklardan küpe gibi şeyler yapmıştım. Bunun yanında arkadaşlarımın da yaptığı şeyler vardı tabi. Gece için de güzel malzemelerimiz olmuştu. Gece yarısından sonra sabaha doğru da başka ekip arkadaşlarına ziyaret ederek sohbetler ettik. Ben genel anlamda kamp boyunca pek uyumadan geçirmeyi tercih ettim. Toplam 3 günlük kamp boyunca 6 saat civarında uyudum ama genel olarak ta enerjim ve motivasyonum yüksekti :)

Odunumuz bol olduğu için ateşimiz hiç sönmeden alev alev yanıyordu. Geceleri oldukça güzel oluyordu. Etraf aydınlık ve karşıdan hoş bir manzaramız vardı. Ateş yakarken de bazı ateş çeşitleri uygulamalı olarak görmemiz güzel oldu. Farklı amaçlarda kullanmamız öğrenmemiz konusunda kalıcı olduğunu düşünüyorum. Geceyi geçirdikten sonra sabah ateşimizin yanında çayımızı koyup içtik. Kahvaltımızı yaptık. Başka ekiplerin barakalarını ziyaret edip onların barakalarını inceleme fırsatımız da oldu.

Gün içinde etkinliklerimiz oyunlarımız oldu. Hepsi eğlenceli ve heyecanlı geçti :) Kimi takım oyunu gerektiren kimi de bireysel olarak yapılan etkinliklerle farklı heyecanlar yaşamıştık. Ben kendi adıma oldukça eğlendim. Özellikle böyle ekip ve grupla bu tarz etkinliklerde beraber olmak benim için güzel bir duyguydu. Çünkü uzun zamandır Gazi Üniversitesi İzci Grubu ile bir kampa gitmeyi istiyordum. Kendi kamplarım oluyordu elbette ama izci olarak bir kampa gitmenin keyfi başka olduğunu düşünüyordum ki  öyleymiş :)

Her ekibi kendi çabaları ile yaptığı düzenek ile küçük etkinlikler yaptık. Bizde kendi yaptığımız düzenek ile takım çalışması ile ilerletmeye çalışmıştık :)

Ateş gecemizi de geçirdikten sonra son kamp sabahımıza uyandık. Kamp sabahı küçük eğlencelerimiz de oldu :)

Son sabahın ardından eşyalarımızı toplayıp gitmek için hazırlandık. Etrafı toparlayıp eşyalarımızı ve çöplerimizi de alıp ortak alana gittik. Eşyaları oraya koyup tüm ekiplerin barakalarını tek tek gezip gördük. Yaptıkları tesisleri inceledik sonrasında hep beraber yapılan bu tesisleri bozup bir diğer ekibe geçtik. Sonunda 6 ekibi de tamamlayınca eşyaları alıp açık alana geçtik. Burada ekipçe bir hatıra fotoğrafımızı çektirdik. Tabi yılan olduğumuz için yılan gibi poz vermemiz gerekiyordu :)

Her şeyin olduğu gibi bu güzel kampında sonunda gelmiştik. İlk kampımın bu derece güzel ve eğlenceli geçmiş olmasından dolayı ayrılık biraz zor geliyor. Kamp eşyalarımızı otobüslere yükledikten sonra yola koyulmaya hazırdık. Son olarak ta Gazi Üniversitesi İzci Grubu ile izci selamımız ile fotoğrafımızı çektirdik :)

Gazi Üniversitesi İzci Grubu'nun düzenlemiş olduğu 3-5 Mayıs 2019 Yan Kampı da başarıyla ve sağ salim bir şekilde tamamlanın verdiği gurur ile hepimizin yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Kampa katkıda olan tüm lider ve izcilerimize teşekkür ediyorum. İzcilik ateşimizin daim olmasını diliyorum.

Pürenli Yaylası Mayıs 2019 Yan Kamp

Güzel kamplarda görüşmek üzere :)

• #izcilik
• #kamp
• #purenliyaylasi

Paylaş:

• Facebook
• Twitter
• Google+
• Pinteres
• WhatsApp
• LinkedIn